MÜMTAZ : Konuştuğunuz insanları tanıyıp bilmediğim için onlar hakkında yorum yapamam. Ama şu acı bir gerçek ki ülkemizde ki din adamlarının bir çoğu malesef 32 farz müslümanı. Kıl beşini git işineden çok fazlası değiller. Oysa bir islam alimi her daim çağın değişen dinamiklerine ayak uydurmalıdır. Günümüzde de problemler ve meseleler değişti. Artık yeni realiteler var. Din adamı olmak için çağın gerçeklerini kavrayıp ona ayak uydurmak lazım. Büyük sözü dinlemek lazım :
“Dünle beraber gitti, ne kadar söz varsa düne ait cancağızım,
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım„
Hz. MEVLANA
Tabi bunda şahısların olduğu kadar devletin de suçu var. Bugün ilahiyat fakültelerinde islam esaslarının yanında modern bilimler de okutulmalıdır. Kendi bilim üstleri vesaire olmalıdır. Biyologlar, astronomlar, mısırologlar vb. antik medeniyet bilimcileri vesaire kendi alanlarda hem Kuran mucizelerini araştırmalılar hem de ufuk açan makaleler, tezler kaleme almalıdırlar. Ben kendim bir Kuran mucizesi buldum ya düşünün. Hem de bence akıllara durgunluk verici ölçekte. Benden önce bunu nasıl olur da kimse akletmiş olamaz akıl alacak iş değildir. Malesef bizim ilahiyatçılarımız gelinen noktada bırakın islama destek olmayı köstek oluyorlar. Adam kalkmış batı medeniyetini kutsamak ve onlara şirin görünmek için islama evrimi bilmem neyi sokuyor. Oysa islam ile bilim ne zaman farklı şeyler söylese, günün sonunda Kuran’ın hak kelam olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır.
Dediğim gibi bizim din adamlarımız ancak sözde batı medeniyetinin şakşakçılığını yapan sümsüklere dönüşmüş durumdalar. İslam medeniyetini dünyanın zirvesine taşıyan döneme bakalım bir de. Hüccetül İslam (İslam’ın Kanıtı) diye anılan, sonraları baş müderrisliğine de getirileceği Büyük Selçuklu Devleti tarafından kurulmuş dünyanın ilk üniversitesi Nizamiye Medresesi ‘nde eğitim alan, büyük islam mütefekkiri, mutasavvıfı ve felsefecisi El-Gazzâlî hazretleri kendi çağının realiteleri olan felsefi akımları analiz etmiş, Plato’yu, Sokrates’i, Aristo’yu ve nicesini incelemiş ve nihayetinde de Fiozofların Tutarsızlıkları (Tehâfütü’l-Felâsife) adlı eserini onların görüşlerini tenkit etmiştir.
Aynı zamanda benim de idolüm olan bu kıymetli insanın dilinden gelin islamın insanda beklediği yaklaşımı dinleyelim :